Translate

1 Haziran 2017 Perşembe

Paça Çorbası Kemiklerdeki Kolajen Yapımını Neden Artırır?

Romatizma hastalığıyla ilgili bir örnek vereyim. Bu hastalığın en önemli sebeplerinden bir tanesi beslenmeyle alınan kolajenin azalmasıdır. Kolajen, bağ dokunun ana maddesidir. Kolajen olmadan insan vücudunun sağlıklı, diri, dinç ve ayakta kalabilmesi mümkün değildir. Kolajenin az alınmasının sebebi, kolajen içeren gıdaların az tüketilmesidir. Peki, hangi gıdalar kolajen içerir? Paça, et suyu, kemik suyu, kemikli et. Eskiden yemekler hep kemikli etle yapılırdı. Şimdi kemikli et alan yok, herkes kuşbaşı veya kıyma alıyor. Paçayı içen kalmadı, paçacılar bir bir kapanıyor. Paçayı içen yoksa kollajen alan da yok demektir bu. Kemik suyu da hakeza öyle. Herkes evinde kimyasal katkı maddeli, monosodyum glutamatlı bulyonları kullanıyor. O bulyonların faydalı mı, zararlı mı olduğunu sorgulayan yok! Yemeklerinize lezzet adına zehir koyuyorsunuz.
Anadolu’nun geleneksel beslenmesinde çoğu yemek kemikli etle yapılır; paça, kelle çorbaları yaygın olarak tüketilirdi. Kemikli et veya tavuk haşlanır; suyuna çorba veya pilav yapılırdı. Bu geleneksel yapı nasıl değişti, ne zaman değişti de kemikli et yerine bulyon, tereyağı yerine margarin kullanmaya başladık? İşte bu, o bulyon reklamlarının, margarin reklamlarının gücünü gösterir. Medyanın insanları nasıl yönlendirebildiğini gösterir. Öyle bir toplum algısı yaratıldı ki…
Bizim anneannelerimiz, babaannelerimiz evlerinde düzenli olarak işkembe, kelle, paça yaparken annelerimiz bu çorbaları yapmayı neredeyse unuttu. Biz içmedik - bu gelenekten koptuk - çocuklarımıza da içirmedik. Sonra da hastalıklar arttı. Neyse ki, son senelerde kemik suyu, paça çorbası gibi ilaç yiyeceklerin kıymeti yeniden anlaşılmaya başlandı.
Dolayısıyla, romatizmal hastalıklardan korunmak için öncelikle kolajenden zengin beslenmek gerekir. Her yemeğin içine kemik suyu konmalı, kemikli et pişirilmeli; bunlar son derece mühim. Evde kemik suyu hazırlayıp küçük kâğıt bardaklarla buzluğa kaldırırsanız bütün yemeklerinize ilave edebilirsiniz.
Alıntıdır: Kaynak Dr. Ümit Aktaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder