Translate

16 Haziran 2017 Cuma

Neden başkasının acısını, kendi acımız gibi hissederiz?

Neden film izlerken acı çeken bir çocuğun acısını paylaşırız, hüzünleniriz? Neden gözümüz önünde acı çeken bir hastanın yanında biz de o acıyı çekiyor gibi oluruz veya korku filmlerinde doğranan bir ceset gördüğümüzde adeta kendi bedenimiz kesiliyormuş gibi bir hisse kapılıp ürkeriz.. Veya eşler ne oluyor da eşinin canı sıkkın olduğunda bunu hemen algılayabiliyor ya da bir çocuk nasıl oluyor da babasında gördüğü kompleks bir davranışı kolayca taklit edebiliyor.


Tüm bu süreçlere cevap olacak şekilde İtalyada Parma Üniversitesi’nden Giovanni Rizzolatti, Vittorio Gallese ve ekibi 1996 yılında, makak maymununun beyninin ön lobunda ‘ayna nöron’ adını verdikleri değişik bir motor nöron hücresi keşfettiler..
Bu keşif insan davranışlarını anlamada çok önemli bir yere sahiptir. Yine bu keşfin ne kadar önemli olduğunu V.S.Ramachandran “Ayna nöronlar bilim dünyası için DNA’nın keşfinden daha önemli bir aşamadır” diyerek ifade etmiştir.
Bu keşifle insan psikolojisini ve davranışlarını anlayabilmek ve açıklayabilmek için nörobiyolojik temellerin ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmış oldu.
Ayna nöronlar, temel olarak karşımızdakinin duygularını anlamaya, düşüncelerini ve davranışlarını kestirebilmeye, insanların kompleks davranışlarını taklit edebilmeye ve yorumlamaya yarayan özel nöronlardır. Ayrıca günlük hayatta kullandığımız empati kavramının nörobiyolojik tanımıdır diyebiliriz.
Bilim insanları beynimizin bazı olayları otomatik olarak fark ettiğini veya başkalarının davranışlarını taklit ettirdiğini biliyordu, fakat beynimizin bunu nasıl yaptığını ayna nöronlarının keşfiyle açıklamış oldular.
Kaslarımızı kullandığımızda yani herhangi bir hareket yaptığımızda beynimizde bulunan motor nöronların uyarıldığını biliyorduk ama ayna nöronlar bize başka bir gerçeği göstermiş oldu. Aslında o hareketi başka biri yaparken onu izlediğimizde de ayna nöronlar uyarılıyor. Örneğin, karşınızda acı çeken bir çocuk gördüğünüzde ayna nöronlar devreye girer ve siz sanki acı çekiyormuşsunuz gibi hisseder ve hüzünlenirsiniz. Bir arkadaşınız başarılı bir işe imza attığında siz de onun gibi sevinirsiniz ve sevincini paylaşırsınız.
İnsanların ne hissettiklerini anlayabilmek aslında onların davranışlarını izlememizde yatıyor. Bu noktada ayna nöronlar kişiler arası etkileşim ve iletişimimizde de önemli rol oynuyor. Empatik becerileri gelişmiş bireylerin toplumda daha kolay ve sağlıklı iletişim kurmasının temeli de yine ayna nöronlarından kaynaklanmaktadır.
Böylece ayna nöronlar insan davranışları ve psikolojisinden bir çok sosyal duruma kadar açıklık getirmiştir. Son derece önemli bir gelişme olarak tarihe geçmiştir.
Doç. Dr. Sinan Canan’ın tarif ettiği gibi hepimizin mutfağında bulunan malzemelerden yapılmış 1.4 kg ağırlığında evrendeki en karmaşık yapıyı anlamaya çalışıyoruz. Bu son derece kompleks yapı bizi hayret ettirmeye devam ediyor.
Hayret edin! Hayret yeteneğinizin kaybolmasına izin vermeyin. Evrendeki en büyük ziyanlardan biri de hayret yeteneğini kaybetmiş bir beyindir.
Kaynak: nbeyin.com.tr

Sevgi ve Sağlıcakla kalın
Tülay Okcu



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder