Translate

13 Nisan 2017 Perşembe

D vitamini nerden alırız?


Tabi ki en doğal kaynak güneştir. Ancak son yıllarda adeta bir güneşe çıkma fobisi yarattılar ve bu fobiyle doğru orantılı genel bir D vitamini eksikliği gelişti. Saat 10 ila 15 arası güneşe çıkarsan cilt kanseri olursun algısı oluştu. Bu zaman diliminde güneşe çıkanlar neredeyse intihar eğilimli muamelesi yapıldı.
 Oysa D vitamini cildimiz tarafından üretilir ve bunu sadece sabah 10 ila öğleden sonra 3 arası yapabiliyor, onu da ancak ilkbahar, yaz ve sonbaharda yapabiliyor. Sabahın erken saatlerinde ve saat 15ten sonra ve ayrıca kış aylarında güneş ışınları güçsüzdür ve bu nedenle sadece UVA ışınları atmosferden içeri süzülebilir, çünkü UVB ışınları ozon tabakası tarafından emilir. Ama cilt D vitaminini ancak UVB ışınlarıyla yapabiliyor. Sonuç olarak 10 ila 15 arası güneşe çıkmadığınız sürece, cildiniz D vitamini üretemiyor.
Öyle saatlerce güneşe oturmanıza da gerek yok. Günde yarım saat yeterli, eğer açık tenliyseniz önce bir on dakika ile başlayın, her gün bir kaç dakika arttırın. Yüzdeki deri ince ve hassas olduğu için başınız gölgede kalabilir. Kol  ve bacaklarınız açsanız yeter zaten.
Önemli bir nokta da şudur: Güneş banyosundan sonra cildin D vitaminini üretip, kan dolaşımına geçmesi için 48 saate ihtiyacı vardır. Yani güneş banyosundan hemen sonra duşa girip sabunlanırsanız, D vitamini de akıp gider. Diyelim kol ve bacaklarınızı güneşlendirdiniz, onlara sabun değdirmemeye çalışın, yoksa boşuna çaba harcamış olursunuz.
Güneşe çıkmanın dışında, özellikle de  kış aylarında D vitamini almak en iyi çözümdür. Ben zaten her gün çok sayıda vitamin aldığımdan, ayda bir vitamin D ampulü almayı tercih  ediyorum.

Tabi balık da harika bir kaynak, ancak ihtiyacımız kadar D vitamini almak için kilolarca balık tüketmek bana biraz fazla geldiği için, ben takviye almayı tercih ediyorum.

sevgiyle kalın 😊
Tülay Okcu

1 yorum: