4. BÖLÜM Pazartesi, sigarasız ikinci günüm
Pazartesi gayet iyi kalkıyorum. Ama
iki saniye sonra sigarayı hatırlayınca, "batsın bu dünya" moduna giriyorumyine. Eee, normal değil mi yani,
neticede daha 24 saat olmuş ya da 30..
Hala çok üzgünüm, kahvaltı niyetine
bir parça ekmek kemiriyorum. Bana eski
güzel günleri hatırlatacak bir şey gerek.... Türk kahvesi yapıyorum.... ne yani
sigara içmiyorsam, kahve zevkinden de mi vazgeçecem. Cesaretimi toplayıp
kahvemi yapıyorum, neticede kahve bir
tetikleyici. Kahve pişerken o mutlu mesut kahve sigaralı anlarımı
düşünüyorum. Mevsim kış olduğu için nedense aklıma dışarda ısıtıcıların altında
soğuktan kaskatı kesmiş Tülay'ı hatırlıyorum. O kahve sigarayla içilecek ya
donmayı göze alıyorsun. Bir de şöyle bir durum var o soğukta, sen sigaranı
yakana kadar kahve hemen ılık bir bulamaca dönüşüyor.
Kahveyi içiyorum ama zevk vermiyor.
Kahvenin suçu yok. Kafanda sana zevk veren şeyleri düşündüğünde, o yoksunluğun
etkisiyle beynin kısa devre yapıyor ve her şeyi ama her şeyi sigarayla
ilişkilendiriyorsun. Yemek yemenin anlamı gidiyor... "üstüne bir sigara
yakamıycaksam neden yemek yiyeyim" durumu oluştu bende mesela.
Ha bir de şu efsane laf vardır ya
"sigarayı bıraktığımda her şeyin tadı daha güzel gelmeye başladı" yok
anacım, bende öyle olmadı işte. Alışmışım her şey belli bir şekilde algılamayı,
sevmedim o yeni tatları. Poğaça aldım leş gibi yumurta kokuyor. Köfte yedim o
da kokuyor. Bitki çayları ot kokuyor. Bu mu bana vaat edilmiş kutsal topraklar
?
Kendimi sokağa atıyorum. Zaten
sosyalleşecek kıvamda değilim. Mümkün olan en uzun güzergahtan çarşıya
yürüyorum. Dışarda sevdiğim bir şey yiyeyim
diyorum, onun tadını da beğenmiyorum. Demek o tatlar hep böyleymiş de ben
farklı algılıyormuşum. Enteresan olmasına enteresan, ama hoş değil.
Ordan sinemaya gidiyorum. Bunu
sigarayı yeni bırakmış herkese tavsiye ederim. Birincisi kapalı alan zaten
sigara içemiyorsun. İkincisi sinemaya bir de yalnız gittin mi sosyalleşmek
zorunda değilsin. Gittin geldin izledin toplam 3 saat geçmiş oluyor. Bu da
ikinci gün için harika bir durum. Neticede bir günün tam 8/1 yani sekizde
biri.....dörtte birini zaten uykuda geçiriyorsun gibi garip hesap mekanizmaları
gelişiyor.
İkinci gün ilk güne göre daha iyi ve
olaysız geçiyor. Akşam da harika bir içeceği keşfediyorum: SÜT. Süt beyaz ve
masum. Zaten hiçbir zaman bir bardak süt içtiğimde " dur şunun yanında bir
sigara yakiym iyi gider " demişliğim yok. Yani sütün sabıkası yok. Ve tabi
ki en önemlisi: Sütün tadı hiç değişmedi. Şu an süt en yakın dostum
diyebilirim.
Devamı var tabi ki, az bir bekeleyin
gari 😊 bir de arada bir yorum yazsanız ne güzel olurdu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder