Translate

14 Şubat 2017 Salı


2. BÖLÜM yani sigarayı bırakma maceralarımın devamı.
CUMARTESİ:  
Karar verilmiştir, pazar sabahı sigara içmeye son verilecek. Madem bugün son, o halde günü sınır tanımayan tiryaki kıvamında geçirecem.  Aklıma her düştüğünde sigara yakılacak ve içilecek. (aklım sıra  stok yapıyorum,  30 yılda bedenim her türlü stoku yapmamış gibi...) Gak deyince sigara içiyorum guk deyince sigara içiyorum.
Tek sıkıntım, Koçluk görüşmem var. Ve görüşme sırasında içemiyorum. Olsun acısını çıkarırım. Akşam için bir paket sigara alıyorum.
Yıllar önce Müjde Ar'ın sigarayı bırakma hikayesi aklımda kalmış ve bunu uygulamak istiyorum. Müjde son akşam deli gibi sigara içmiş, hatta gece saat kurmuş. Yarım saatte bir mi, saatte bir mi hatırlamıyorum ama neticede saat başı da olsa kalkmış sigara içmiş. Bunu da bütün gece sürdürmüş, sonunda iğrenmiş ve bırakmış. Onca sigara bırakma hikayeleri arasından bunu neden seçtiğimi bilmiyorum, bilinç altım seçtiyse vardır bir sebebi.
Akşam yemeğimi yedim ve başladım maratona. Açılmamış bir paket var ve de öteki paketten de 5-6  sigara. Oturdum bilgisayarın başına. Sırasıyla bütün yardımcı oyuncular da sahneye girdiler: kahve , çerez, bir bardak şarap.  Ve bunları yaparken ...aa hadi bir sigara içeyim durumu yok. Bu Sigaralar içilecek. Hepsi bitecek. Bir tane bile kalmayacak. Kafamda sürekli bir iç ses kavgası duyuyorum. "Yeter içmek istemiyorum şu an" "Bak gecenin saati ilerliyor az kaldı.... yarın yok sana sigara migara" "Hani doyamıyordun, patlayana kadar iç" "istemiyorum uykum geldi" "yok sana uyumak, ben öyle Müjde Ar gibi saat kurmalarla uğraşamam, bu sigaralar içilecek."
Saat üçe kadar dayandım, midem bulanıyor, gözüm sigara filan görmek istemiyor. Olaya bir kat daha iğrençlik katmak için dişlerimi fırçalamadan yatıyorum, çünkü biliyorum ki sabah ağzımdaki tat bok gibi olacak. Zaten tam da etkiyi istiyorum ve yatıyorum
          DEVAMI  VAR TABİ Kİ DE 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder