Anlatacak
bir hikayem var. Herkesin hayatında mutlaka zorluklar olmuştur ama sanki bazı
insanlar bundan daha fazla nasibini alıyor gibi. Ben cehennemden geçtim. Bazen
kasırgalar darmaduman eder insanın hayatını ve bu kasırgaların geriye bıraktığı
enkazın altında kalırsın. Ben bu enkazın içinden çıkmayı başardım. Hiç
unutmayacağım o korkunç 17 Ağustos depreminin sabahında televizyonda
görmüştüm.... adamın biri bir yerde küçük bir kaşık bulmuş, onunla yıkıntılara
resmen saldırıyor sevdiklerini kurtarmak için. İşte ben de bitmek bilmeyen
kasırgaların yerle bir ettiği hayatımın enkazından öyle küçük bir kaşıkla
kazarak çıkabildim.
Doktorlar
bana 2000 yılında 5-6 yıla kalmaz tekerlekli sandalyede oturursun demişlerdi.
Henüz 36 yaşındaydım ve yapacak o kadar
şey var daha.... böyle bir kader kabul etmiyorum, etmeyeceğim dedim. Öyle kolay
vazgeçmek olur mu? Sene 2016 ve ben her
gün 5 km yolu 45 dakikada yürüyorum. Beni tanıyanlar şaşırıyor, bu kadar kötü
bir durumdayken, nasıl bu kadar iyi olabildin diyorlar. Şaşırmakta haklılar
bence, ben ayaklı bir mucizeyim. Bunu başardım ama öyle süper kahraman güçlerim
yok. Bana göre bunu herkes başarabilir. Hepimizin içinde bu güç var zaten,
önemli olan bunun farkına varmak.
İnsanlar her yerde gelip beni buluyor, bize de anlat, nasıl oluyor da oluyor. Reçete istiyorlar. Ben hekim değilim ki reçete vereyim. Sadece 50 yıllık hayatının yarısını 7/24 dayanılmaz ağrılarla yaşayıp bundan kurtulan biriyim. Ben çok ama çok çektim. Ateş düştüğü yeri yakar derler ya bazen düştüğü yeri kavurur. Ağrıyı, acıyı sadece sen yaşarsın, tek başına. Yakınların seni anlamaya çalışır, senin için üzülür. Ama bu senin savaşın, senin sinavın. Bu süreç sana çok önemli şeyler de kazandırır bir yandan. Empati gücün gelişir, başka birisinin çektiği fiziksel acıyı görürsün adeta, görmekle kalmayıp bedeninde, yüreğinde hissedersin. Onların acısını dindirmek istersin
İnsanlar her yerde gelip beni buluyor, bize de anlat, nasıl oluyor da oluyor. Reçete istiyorlar. Ben hekim değilim ki reçete vereyim. Sadece 50 yıllık hayatının yarısını 7/24 dayanılmaz ağrılarla yaşayıp bundan kurtulan biriyim. Ben çok ama çok çektim. Ateş düştüğü yeri yakar derler ya bazen düştüğü yeri kavurur. Ağrıyı, acıyı sadece sen yaşarsın, tek başına. Yakınların seni anlamaya çalışır, senin için üzülür. Ama bu senin savaşın, senin sinavın. Bu süreç sana çok önemli şeyler de kazandırır bir yandan. Empati gücün gelişir, başka birisinin çektiği fiziksel acıyı görürsün adeta, görmekle kalmayıp bedeninde, yüreğinde hissedersin. Onların acısını dindirmek istersin
Tanıştığım
insanlar bana bu yaşadıklarını ve bundan nasıl kurtulmayı başardığını mutlaka
yazmalısın diyorlar. Yok blog kur, yok kitap yaz diye önerilerde bulundular.
Uzun süre düşündükten sonra bu fikre sıcak bakmaya başladım. Başkalarının
iyileşmesini ben de istiyorum, bildiklerimi paylaşmak istiyorum. Yazayım
yazmasına da nasıl anlatayım. İyileşmeye giden yol uzun bir süreçtir, emek
ister, sabır ister. Bunun mümkün olduğuna inanacaksın önce. İyileşmeye niyet
edeceksin. Bazen başladığın yere dönsen de devam edeceksin. Yılmayacaksın.
Bedenin mükemmel bir onarım ekipleri var: Elini kesersin, yara kapanır. Kolunu
kırarsın, kemikler kaynar. Bedenin seni nasıl iyileştireceğini zaten biliyor.
Biliyor bilmesine ama biz ona hiç yardımcı olmuyoruz, hatta sabote ediyoruz. Yaşayış tarzımız, yediklerimiz ve de en
önemlisi psikolojik durumumuz bazen bedenimizi yoruyor hatta hırpalıyor. O zaman
beden sana sinyaller veriyor, önemli olan bu sinyalleri fark etmek. Fark
ettikten sonra da harekete geçmek. Ama biz ne yapıyoruz: Görmezden geliyoruz.
İyileşmeyi nasıl başardığımı anlatmak için
önce kendimden bahsetmem gerek. Neler yaşadığımı, hangi süreçlerden geçtiğimi
aktarmazsam bugün bulunduğum noktanın ne kadar olağanüstü bir durum olduğunu
anlayamazsınız. İnsanlara iyi geldiğim söylenir. Bunları
okuyorsan, sen de iyileşmek istiyorsun demek ki. Bu kitaptaki bir kaç cümle
seni etkileyip bazı değişiklikler yapmana neden olursa, ne mutlu bana. Amacıma ulaştım demek.
beğendiysen tavsiye et 😊
beğendiysen tavsiye et 😊
Oncelikle bu degerli deneyimlerinizi bizlerle paylastiginiz icin cok tesekur ederiz. Bu bilgiler yasamimizda bizler icin bir anahtar niteliginde olacaktir. Paylasimlarinizin devamini sabirsizlikla bekliyoruz. Emeginize ve yureginize saglik...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Sevgi Hanım. Amacım insanlara yardım etmek. Sizlerden gelen bu güzel yorumlar doğru yolda olduğumu gösteriyor. iyilik dolu bir dünya için ...
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilsüper bir başlangıç,takip edeceğim...ayrıca teşekkür ederim,hepimiz için çok faydalı olacağına inanıyorum.
YanıtlaSilgüzel yorum ve takip için çok teşekkür ediyorum.
SilKendi dönüşümünüzü başarmış birisiniz , sizi tebrik ediyorum. Takip de edeceğim. Nice başarılara diyorum.
YanıtlaSilçok teşekkür ediyorum, takiplerinizin devamını dilerim :)
Siltakip edeceğim yüreğinize sağlık tebrik ediyorum sizi
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum. Ben çok çektim ve iyileştim, bu nedenle herkesin iyileşmesini diliyorum.
Sil